Kolostrum (ağız sütü), memelilerin doğumun akabinde ilk 24-48 saat boyunca meme bezlerinden salgıladığı sarımsı renkte, tuzlu tatta, koyu kıvamlı ve sütten oldukça farklı tat ve kokudaki sıvıdır.
Kolostrumun bileşimi, normal süte oranla oldukça farklıdır ve sütten farklı olarak, yavrunun sağlığı açısından son derece faydalı olan birçok molekülü yapısında barındırmaktadır.
Kolostrum sadece protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineraller gibi besinlerin kaynağı değil, aynı zamanda vücudun bağışıklık ve büyüme fonksiyonları için gerekli bazı biyolojik aktif molekülleri de yüksek miktarda içermektedir.
Kolostrum, immunoglobulinleri, büyüme faktörlerini, antikorları, vitaminleri, mineralleri, enzimleri, aminoasitleri, değişik mikroorganizmaların saldırısına ve çevresel toksinlere karşı vücudu hazırlayan özel maddeleri içermektedir.
Araştırmalar, yeni doğan memelilerin, yaşamlarının ilk 24 saati içinde, sadece bağışıklık sistemlerini kurmak için değil, aynı zamanda optimal metabolik fonksiyonlara destek vermek için de kolostruma ihtiyaç duyduklarını göstermektedir.
Kolostrumun bebeklerde yaklaşık 50 farklı süreci başlattığı düşünülmektedirler. Yapılan araştırmalardan sonra bilim insanları, insan kolostrumuna güvenli bir alternatifin inek kolostrumu olduğunu bildirmektedirler.
İnek kolostrumunda bulunan bağışıklık (immun) ve büyüme faktörleri hemen hemen insan kolostrumu ile aynı olup, inek kolostrumunda immun faktörler, insan kolostrumuna göre 4 kat daha fazla bulunmaktadır.
Son yıllarda yürütülen çalışmalarda inek kolostrumunun, immunglobulinleri insan sindirim sistemi enzimleri tarafından tahrip edilmesinden koruyan proteaz inhibitörlerini de içerdiği saptanmıştır.
1975 de Amsterdam’da yapılan bir araştırmada ise inek kolostrumunun, insan midesindeki sindirim asitlerinden zarar görmesinden koruyan glikoproteinleri içerdiği rapor edilmiştir.
Kolostrumun Bileşimi
Kolostrum, süte göre daha fazla kuru madde, yağ ve yağsız kuru madde, protein ve en önemlisi daha fazla immunoglobulin (Ig) konsantrasyonuna sahiptir.
Normal bir inek sütünde kuru madde oranı %12 civarındayken, bu oran kolostrumda %22-28 civarındadır. Buna karşın laktoz oranı, normal süttekinden daha düşüktür.
Esasen en kaliteli kolostrum doğumun hemen akabinde sağılandır. İlerleyen sağımlarda kolostrumun kalitesi gitgide düşer.
En nihayetinde artık süt sağılmaya başlanır. Bu süreç, hayvandan hayvana değişiklik göstermekle birlikte, genellikle 24 saat ile 48 saat arasında gerçekleşir.
Kolostrum, aynı zamanda A, D, E, B12 vitamini ve minerallerin zengin bir kaynağıdır. Vücut sıcaklığının korunmasını sağlayan yağ ve şeker formundaki enerji kaynaklarını da içeren kolostrumda, Ig’lerin bağırsakta tahrip edilmesini engelleyen bir tripsin inhibitörü ve Ig absorbsiyonunu kolaylaştıran protein zerrecikleri de bulunmaktadır.
Kolostrum içeriğinin sütle karşılaştırılması (gram/litre)
Bileşen | Kolostrum | Süt |
Kuru madde (%) | 14,1-23,9 | 12,6 |
Yağ (%) | 3,9-6,7 | 3,7 |
Yağsız kuru madde (%) | 9,8-16,7 | 9,6 |
Toplam protein (%) | 5,1-14,0 | 3,4 |
Kazein (%) | 5,2 | 2,6 |
Albümin (%) | 1,5 | 0,47 |
Laktoz (%) | 3,3-4,7 | 4,7 |
Mineraller (%) | 0,81-1,03 | 0,74 |
Ca (%) | 0,26 | 0,13 |
P (%) | 0,24 | 0,11 |
Mg (%) | 0,04 | 0,01 |
K (%) | 0,14 | 0,15 |
Na (%) | 0,07 | 0,04 |
Cl (%) | 0,12 | 0,07 |
Fe (mg/100 gr) | 0,20 | 0,01-0,07 |
Cu (mg/100 g) | 0,06 | 0,01-0,03 |
Co (mg/100 g) | 0,5 | 0,05-0,06 |
Mn (mg/100 g) | 0,016 | 0,0003 |
A Vitamini (mg/g yağ) | 42-48 | 8 |
D Vitamini (IU/g yağ) | 0,9-1,8 | 0,6 |
E Vitamini (mg/g yağ) | 100-150 | 20 |
Tiamin, B1 (mg/100 g) | 60-100 | 40 |
Riboflavin, B2 (mg/100 g) | 450 | 150 |
Nikotinik asit, B3 (mg/100 g) | 80-100 | 80 |
Pantotenik asit, B5 (mg/100 g) | 200 | 350 |
Biyotin, H Vitamini (mg/100 g) | 2-8 | 2 |
Kolin (mg/100 g) | 37-69 | 14 |
B12 Vitamini (mg/100g) | 1-5 | 0,5 |
Folik asit (mg/100g) | 0,1-0,8 | 0,1 |
Askorbik asit, C vitamini (mg/100 g) | 2,5 | 2 |
Kolostrumda bulunan en önemli iki bileşen immun ve büyüme faktörleridir.
İmmun Faktörler
İmmun faktörler, bakterilerin, virusların, mantar, protozoa ve diğer hastalıklara neden olan mikroorganizmaların etkisini azaltan ve hastalılardan koruyan, vücuda yardım eden maddelerdir.
Bazı immun faktörlerin belirli bir süreci ya da vücuttaki etkili olan maddenin üretimini teşvik etme gibi çok özel görevleri varken, diğerleri bütün immun sisteme ya da önemli bir parçasına karşı koruma sağlamaktadır.
Kolostrum bu önleyici ve koruyucu faktörleri sağlayan tek gıda maddesidir. Kolostrumda bulunan en önemli ve yaygın immun faktörler immunoglobulinler ve antikorlardır.
İmmunoglobulinler; İnek kolostrumundaki birincil aktif bileşenlerdir. İmmunoglobulinler viral ve bakteriyel enfeksiyonların, alerjilerin hem tedavi hem de önlenmesinde üstün bir koruma sağlamaktadır. Kolostrumda IgA, IgD, IgE, IgG ve IgM olmak üzere 5 tip immunoglobulin bulunmaktadır.
İnek kolostrumu en çok IgG, az miktarda da IgA, IgD, IgE ve IgM içermektedir. İnsan kolostrumu immunoglobulinler içerisinde IgG’yi %2 oranında içerirken inek kolostrumu %38 oranında içermektedir.
Kolostrum ve sütte immunoglobulin konsantrasyonu (gram/litre)
İmmunoglobulin | Kolostrum | Süt |
---|---|---|
IgG1 | 52,0-87,0 | 0,31-0,40 |
IgG2 | 1,6-2,1 | 0,03-0,08 |
IgA | 3,2-6,2 | 0,04-0,06 |
IgM | 3,7-6,1 | 0,03-0,06 |
IgG, enfeksiyonlu diare, anemi, suçiçeği, kronik yorgunluk sendromu, hepatit, multpl skleroz, nötropeni ve sistemik lupus gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır.
Antikorlar; Kolostrum rotavirus, H.pylori, Cryptosporidium, Salmonella, Candida, Streptococcus, Staphylococcus ve E.coli gibi 192’den fazla hastalık yapıcı patojene karşı özel antikorlar içerdiği literatürlerde belirtilmektedir.
Prolince zengin polipeptitler (Proline Rich Polypeptide PRP); Zayıflayan immun sistemi desteklemekte ve T-hücrelerini üreten timus bezini düzenlemeye yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda, otoimmun rahatsızlıklarında immun sistem savunmasını destekleyerek ve bu rahatsızlıkları tanımlayan reaksiyonu yumuşatarak kritik bir göreve sahiptir.
Laktoferrin; Demir ile bağlanmış bir protein olmakla birlikte doğal antibakteriyel ve antiviral etkiye sahip bir maddedir. Vücudu kandida, kanser, kronik yorgunluk sendromu, HIV, uçuk ve diğer enfeksiyonlara karşı korumaktadır.
Sitokinler; Sitokinler kanserle mücadele eden ajanlar olmakla birlikte, antiviral özelliğe sahip, immun cevabın süre ve yoğunluğunu düzenleyen maddelerdir.
Glikoproteinler ve Tripsin İnhibitörleri; Glikoproteinler ve tripsin inhibitörleri, kolostrumda bulunan immun ve büyüme faktörlerinin bağırsak alanında ve mide suyunda zarar görmesinden korumaktadır.
Oligosakkaritler ve Glikokonjugatlar; Değişik patojenlere bağlanan ve onlara karşı etkili olan, patojenlerin interstinal mukoz membranına girmelerine ve orada etki etmelerinden koruyan şekerlerdir.
İnek kolostrumunda bulunan diğer immun faktörler; bakteriyel enfeksiyonlardan vücudu koruyan lisozimler, kanser ve çeşitli viruslara karşı etkisi olan laktoferrin başta olmak üzere -2-AP glikoprotein, – 1 antitripsin, -1- fetoprotein, -2-makroglobulin albumin, laktoglobulin, -2-mikroglobulin, C3, C4, enzimler, hemopeksin, haptoglobin, laktoper-oksidaz, orosomukoidler, oratik asit ve preal-bumindir.
Büyüme Faktörleri
Büyüme faktörlerinin birincil etkileri kemiği, kasları, sinirleri ve kıkırdağı inşa ederek, koruyarak ve onararak iyileştirme etkisini arttıran, yağ metabolizmasını sitümüle eden, kan şeker seviyesini dengede tutan, ruhsal durumu kontrol eden beyin kimyasallarının düzenlenmesine yardım eden bileşikleri içermektedir.
Büyüme faktörleri ayrıca yaşlanma belirtilerinin yavaşlamasına yardımcı olmakta, kırışıklıkları azaltmakta ve derinin daha genç görünmesini sağlamaktadır.
Kolostrum ve sütte büyüme faktörleri konsantrasyonu (gram/litre)
Büyüme Faktörü | Kolostrum | Süt |
---|---|---|
IGF I | 50-2000 | <10 |
IGF II | 200-600 | <10 |
TGF 1 | iz | 4,3 |
TGF 2 | iz | iz |
EGF | iz | <2 |
İnsülin benzer büyüme faktörü l ve ll (Insulin-like Growth Factors-IGF); IGF I ve IGF II, kolostrumda en fazla bulunan büyüme faktörleridir. Bu faktörler vücudun yağı, proteini ve şekeri nasıl kullanacağı konusunda etkili olmakta, immun sistemi stimule etmekte, hücre yenilenmesini desteklemekte, kan şekerini ve kolesterol seviyesini düzenlemeye yardım etmektedir.
Dönüştürücü büyüme faktörleri (Transfer Growth Factor-TGF); Dokuları onarmaya yardımcı olmakta ve bağırsak gelişiminin ilerlemesini desteklemektedir. Kemiklerde ve yaraların tedavisinde ümit verici sonuçlar göstermektedir.
Epidermal büyüme faktörü (Epidermal Growth Factor EGF); Derinin oluşumunda, korunmasında ve bunun devam ettirilmesinde kullanılan bir protein maddesidir.
Fibroplast büyüme faktörü (Fibroplast Growth Factor FGF); İnsülin benzeri büyüme faktörünün %60-70 oranında bağlanma yeteneğini artırarak, yardımcı fonksiyonunu yerine getirmektedir.
Kolostrumda bulunan diğer büyüme faktörleri; Meme kaynaklı büyüme faktörü, eritroportin, taurin, etanolamin ve interferon olarak sıralanabilir.
Kolostrumun Sağlığa Faydaları
Kolostrumun yavrular üzerindeki besleyici ve geliştirici özelliklerinin yanı sıra ihtiva ettiği immun ve büyüme faktörlerinden ötürü, genel itibari ile çok genç, ihtiyar, AIDS, kanser, kandida, solunumla ilgili hastalığı bulunan ve immun sistemi zayıf düşen kişilerce de kullanımı söz konusu olabilmektedir.
Kolostrumun doğal şifa veren bir madde olarak kullanımı çok eskilere dayanmaktadır. Binlerce yıl önce Hindistandaki doktorlar ve kutsal kişiler inek kolostrumunu hem fiziksel hem de ruhsal şifa için kullanmaktaydılar.
Amerika’da kolostrum, antibiyotiklerin ortaya çıkmasından önce doğal antibiyotik özelliğinden dolayı kullanmaktaydı. 1950’li yıllarda doktorlar romatizmal arteritin tedavisinde kolostrumu sık sık kullanmaktaydılar.
Çocuk felci aşısını bulan Albert Sabin, anti çocuk felci antikorlarını inek kolostrumundan izole etmiş ve 1962 yılında başarılı bir aşı geliştirmiştir. Bu ilk çalışmalardan sonra dünya genelinde kolostrumla ilgili birçok araştırma yapılmıştır. Çalışmalar kolostrumun iyileştirici etkisi, bileşimi ve hastalıklarla savaşma yeteneği hakkında birçok bilgi vermiştir.
Kolostrumun kanseri önleme alanında daha fazla araştırma yapmaya gerek olmasına rağmen, çok sayıda çalışma kansere karşı bu maddelerin kullanımında ümit verici sonuçlar göstermektedir.
İnsan yaşamında gençlikten sonra hücre üremesi ve varlığını sürdürmesi için gerekli olan vücudun ürettiği büyüme hormonlarının salgısı azalmaktadır.
Besleyici bir diyet, düzenli eksersiz, stresin azaltılması ve diğer sağlıklı alışkanlıkları da içine alan düzenli bir yaşam tarzı ile beraber kolostrum kullanımı yaşlanmaya karşı bireyleri koruduğu, ayrıca cilt kırışıklıklarının azalmasına etkisi olduğu belirtilmektedir.
Sporcular kolostrumdan en fazla faydayı gören bireylerdir. Ağır idman gerektiren ve kas gelişiminin aşırı gerekli olduğu sporlarda sporcular tarafından kullanılmaktadır.
Kolostrum ticari olarak kapsül, toz, tablet ve sıvı formda özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Japonya ve Avrupa Birliği ülkelerinde piyasalarda satılmaktadır. Ayrıca kefir, yoğurt ve protein içerikli gıda maddelerine kolostrum eklenebilmektedir.
Ülkemizde inek kolostrumu formlarının endüstriyel üretimi bulunmamakla birlikte, ithal olarak tedarik edilebilmektedir. Bunun dışında yöresel olarak buzağı doğumlarında tatlı yapılarak tüketimi mevcuttur.
Sonuç olarak, kolostrum kendimizi iyi hissetmemizi sağlamakta, viruslar, bakteriler gibi hastalık yapıcı mikroorganizmaları yok etmekte, iyileşmeyi hızlandırmakta, yağların yakılmasına yardımcı olmakta, sporcuların performansını artırmakta ve immuniteyi sağlamaktadır.
İnsanlar için doğal bir gıda olan kolostrum, birçok hastalığın tedavisinde ve belirtilerin ortadan kaldırılmasında başarılı ve güvenilir bir şekilde kullanılabilmektedir.
Şunu da unutmamak gerekir ki, bir inek doğum sonrasında 28 ile 42 litre arasında kolostrum üretebilmektedir. Yapılan araştırmalarda, buzağının sağlıklı büyümesini gerekleştirebilmesi için yaklaşık 14 litre kolostruma ihtiyaç duyduğu bildirilmektedir.
Dolayısıyla, hem buzağının sağlığının sekteye uğramaması hem de insan gıdası olarak kullanımı açısından, bir inek yeterli seviyede kolostrum üretebilmektedir.
Kaynakça
Bayarer, M., Karagözlü, C., Akbulut N., 2006. İnsan beslenmesinde kolostrumun önemi ve kullanım olanakları. HR.Ü.Z.F. Dergisi 10(3/4):11-21.
Bodyfelt, F.W.,Tobias J.,Trout G.M., 1988. The Sensory Evoluation of Dairy Products, Published by Van Nastrand Reinhold-New York.
Elfstrand, L. et al., 2002. Immunoglobulin, growth factors and growth hormone in bovine colostrum and the effects of processing. International Dairy Journal 12 (2002) 879-887.
Floren, C.H., et al., 2006. ColoPlus, a new product based on bovine colostrum, alleviates HIV-associated diarrhoea. Scandinavian Journal of Gastroenterology, 2006; 41: 682-686.
Henderson, D. R., & Mitchell, D., 2000. Colostrum.
Huaning, Y., et al. 2011.Effects of low temperature spray drying conditions on physical properties of bovine colostrum powders. ASABE Annual International Meeting, Kentucky.
Metin, M., 2008. Süt Teknolojisi – Sütün Bileşimi ve İşlenmesi. Ege Üniv. Mühendislik Fak . Yay. No: 33,802 s. Bornova , İzmir
Uruakpa, F.O., Ismond, M.A.H., Akobundu, E.N.T., 2002. Colostrum and its benefits; a review. Nutrition Research, 22 (2002), 755-767.
Yıldız G. Buzağı besleme ilkeleri. İçinde: Ergün A, Tuncer ŞD (eds.). Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları, 1. Baskı. Ankara, Medipres Basım Yayın Tıbbi Veteriner Hizmetleri Hayvan Ürünleri Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi, 2001: 129.
Be First to Comment