Press "Enter" to skip to content

Kolajen; Vücuttaki işlevleri ve Beslenme tavsiyeleri

Last updated on March 19, 2023

Kolajen vücutta bulunan önemli bir protein türüdür ve vücut tarafından üretilebilmektedir. Vücudumuzun toplam protein içeriğinin % 25-35’ini oluşturan, insanlarda ve diğer memelilerde bulunan en yaygın proteindir. Bilinen 28 türü vardır ve tip I kolajen, insan vücudundaki toplamın %90’ını oluşturmaktadır.

Fibroblastlar, en yaygın kolajen üreten hücrelerdir. Esas olarak glisin, prolin ve hidroksiprolin amino asitlerinden oluşur. Bu amino asitler, kolajenin karakteristik üçlü sarmal yapısını oluşturan üç iplikçik oluşturur.

Ancak yaşlandıkça üretim doğal olarak azalır ve üretilenin kalitesi de düşer. Vücuttaki kolajen kaybı 18-29 yaşlarında başlar. 40 yaşından sonra yılda yaklaşık %1’i kaybedilebilir. 80 yaşına gelindiğinde ise kayıp genel olarak %75’lere ulaşır.

Kolajen hücreleri destekleyen hücre dışı matrisin önemli bir bileşenidir. Kolajen ve keratin cilde gücünü, su geçirmezliğini ve elastikiyetini verir. Moleküler yapısı sigara, güneş ışığı, yüksek şeker içeren gıdaların tüketimi ve diğer oksidatif stres etkenlerinden zarar görebilmektedir.

Kolajen eksikliği etkisini en çok ciltte gösterir; cilt sıkılığını kaybederek sarkmaya başlar ve kırışıklar kaçınılmaz hale gelir. Ayrıca, eklem kıkırdaklarından tendonlara, dişlerden tırnaklara kadar pek çok organ ve dokuda hasarlar gelişebilmektedir. Açık bir ifade ile “kolajen eksikliğinde yaşlanma hızlanmaktadır” denilebilir.

Vücutta yeterli ve kaliteli kolajen üretimi için;

Öncelikle bilinmelidir ki, yaşa bağlı kaybı tamamen önlemek imkânsızdır, ancak süreci yavaşlatmak mümkündür.

Günlük diyette yeterli miktarda C vitamini, bakır minerali ve kaliteli proteinlerin yer alması, kolajen üretimi için son derece önemlidir. Bununla birlikte, klorofil içeren yeşil yapraklı sebzeler ve sarımsak gibi gıdalar da vücutta üretimi teşvik etmektedir.

Vücuttaki üretiminin yanı sıra, kolajen bakımından zengin gıdaların tüketimi de önerilebilir.

Tüm bu veriler ışığında şu beslenme tavsiyelerinde bulunulabilir;

1. Kaliteli protein içeren gıdalar tüketilmelidir. Nihayetinde kolajen de bir protein olduğu için, yapıtaşlarını içeren kaliteli protein kaynağı gıdalar kolajen üretimi için olmazsa olmaz gıdalardır. Kaliteli protein içeren gıdalar; yumurta, süt ve süt ürünleri, et ve sakatatlar ve baklagillerdir.

2. Yüksek miktarda C vitamini içeren gıdalar tüketilmelidir; kuşburnu suyu, yeşil sivri biber, kapya biber, maydanoz ve turunçgiller. Bir su bardağı kuşburnu suyu yaklaşık 60 mg C vitamini içermektedir.

3. Bakır minerali bakımından zengin gıdalar tüketilebilir; ciğer başta olmak üzere sakatatlar, deniz ürünleri, susam, fındık, fıstık, baklagiller ve et.

4. Yeşil yapraklı sebzeler tüketilebilir.

5. Sarımsak tüketimi ihmal edilmemelidir.

6. Kolajen bakımından zengin gıdalar tüketilebilir; kelle paça ve işkembe çorbası, ilikli kemik suyu, kemikli etler, kılçığıyla yenen balıklar, tavuk kemiği ve derisi zengin gıdalardır. Unutmamak gerekir ki, vücudunuzun kolajen seviyelerini veya kemik sağlığını desteklemek için “illa kolajenli gıda yememiz veya takviye almamız gerekir” diye bir durum söz konusu değildir.

7. Yüksek şeker içeren gıdaların tüketimini azaltmak veya kesmek tavsiye edilebilir. Bu, vücutta var olan kolajenin zarar görmesini önleyecektir.

8. Bununla birlikte piyasada gıda takviyesi ürünler bulunmaktadır. Elbette, bu tür gıda takviyelerini doktor ve diyetisyen tavsiyesi üzerine almakta fayda vardır. Diğer taraftan bu tür takviyelerin faydası bilim camiasında tartışmalı bir konudur. Gıda takviyesi olarak kullanılan kolajen ürünleri sığır, koyun ve domuzdan üretilebilmektedir. İnanç açısından, kolajen ürününün domuzdan elde edilip edilmediğinin bilinmesi önem arz etmektedir.


Bu yazı da ilginizi çekebilir;

Likopen; Sağlığa Faydaları ve Zengin Gıdalar

Be First to Comment

    Leave a Reply

    Your email address will not be published. Required fields are marked *