Press "Enter" to skip to content

Kolesterol hakkında 10 soruya 10 net cevap

Nedir, Ne değildir, Sağlık için önemi, Doğrular ve doğru bilinen yanlışlar… Kolesterol hakkında merak edilen sorular ve cevaplar;

Lipid sınıfında bir moleküldür. Bitkisel gıdalarda bulunmaz, yalnızca hayvansal gıdalarda değişen miktarlarda bulunabilir. Ayrıca insan vücudunda da günde 1 ile 4 gram arasında kolesterol üretilmektedir.

Hayır. Bilakis, vücutta çok önemli işlevleri bulunmaktadır.

Kolesterol yağların sindiriminde görev alır. Dolayısıyla eğer vücutta yeterince kolesterol yoksa yağların sindiriminde de sorunlar yaşanabilmektedir. Bir diğer önemli işlevi ise sinir dokularının yapısında yer almasıdır.

Öyle ki, beynin kuru madde ağırlığının %17’sini kolesterol oluşturur. Kolesterol, sinir sistemi dokuları için vazgeçilmez bir yapı malzemesidir. Bununla birlikte, diğer dokularda da hücre duvarının yapısına katılırlar.

Kolesterol aynı zamanda vücutta üretilen D vitaminin ön maddesini oluşturmaktadır.

Kolesterolün erime noktası 159oC’dir. Kanda sürekli olarak 10-12 gram bulunur ve bu normaldir. Eğer kandaki miktarı devamlı surette yüksekse; kolesterol damar duvarlarında zamanla birikmekte ve damarların tıkanmasına neden olabilmektedir.

Kolesterolün bu etkisi, anlık ortaya çıkan bir problem değildir, uzun bir süreçte yüksek kolesterol seviyelerine sahip bireyler bu açıdan risk altındadır.

Kalp krizine ne sebep olur?

Damarlar içinde rutin kan akışı devam ederken, on yıllar boyunca bazı damarlarda tıpkı bir nehrin bir tarafında biriken çöp ve alüvyonlar gibi, bazı birikintiler damar içerisinde birikip bir plak yapısı oluşturabilmektedir. Damar içerisinde oluşan ve plak olarak adlandırılan bu birikintiler ekseriyetle kolesterol, iltihaplı bağışıklık hücreleri, kalsiyum ve diğer birçok bileşenden oluşur. Yıllar içerisinde bu birikinti miktarı artar ve tahmin edileceği üzere damar açıklığı azalır, kan akışı zorlanır.

Kalbi besleyen (koroner) damarlar üzerinde oluşan plaklar, kalp kasının yeterince kan almakta zorlanmasına neden olur. Bu sorun, anjina pektoris adı verilen aralıklı ve şiddetli bir ağrıyla kendini gösterir. Anjina pektoris, çok daha şiddetli bir problemin, yani kalp krizinin bir işareti olarak düşünülebilir.

Damarların içerisinde meydana gelen bu durumu, bir deredeki akışa benzetebilirsiniz. Zamanla birikinti oluşur, akış zorlanır ve bir gün geldiğinde yolu daralan suyun basıncı, birikintiyi parçalayarak akışı rahatlatma yoluna gider. Damarlarda da böyle olur. Yıllar içerisinde birikinti (plak) gitgide büyür, daralan damar açıklığında akışın basıncı artar ve bir gün kan o birikintiyi dağıtır, yani plak kırılır.

Kalp krizinde asıl hikâye ise bundan sonra başlamaktadır. Nasıl ki, bedenimizin herhangi bir yerinde bir kesik veya bir yaralanma meydana geldiğinde o bölgede kan derhal pıhtılaşıp kan akışının ve dolayısıyla kan kaybının önüne geçmektedir, plağın kırılmasında da vücudun yaralanma kontrolcüleri plağı vücudun bir parçası zannedip, derhal plağın kırılan kısmında kanın pıhtılaşmasını gerçekleştirir. Damar içerisinde meydana gelen pıhtılaşma, kan akışını büsbütün durma noktasına getirir. Vücut, yaralanan bir bölgenin kapatıldığını zannederken, esasında damar içinde zorlanan kan akışı neredeyse durma noktasına gelir ve bunun sonucunda kalp krizi meydana gelir.

Esasında, kalp krizinde asıl problem plağın kırılması değil, plağın kırılan kısmında kanın derhal pıhtılaşma sürecine girmesidir. Bu yüzden, kalp krizi riski bulunan bireylere aspirin gibi kan sulandırıcı (pıhtı oluşumunu önleyici) ilaçlar reçete edilmektedir.

Dr. Siddhartha Mukherjee’e “Hücrenin Şarkısı” için teşekkürler…

  • Genetik yatkınlık,
  • Şişmanlık ve obezite,
  • Beslenme alışkanlıkları,
  • Stres.

Aileden alınan genetik miras, bireyin kanındaki kolesterol seviyesinin yüksek olmasına sebep olabilmektedir. Bu durumun kontrol altına alınabilmesi için, uzman doktor görüşüne başvurmak ve bu bağlamda doktorun direktiflerine uymak son derece önemlidir. Bununla birlikte bireyin diğer faktörleri kontrol altına alması kan seviyesini dengelemeye yardımcı olabilir.

Gıdalarla kolesterol alımının günlük maksimum 300 mg olması önerilmektedir. Daha önce de değinildiği gibi hiçbir bitkisel gıda kolesterol içermez, yalnız hayvansal gıdalar içerir. Gıdalarla alınan kolesterolün ancak %50-60 kadarı vücut tarafından emilebilmektedir.

Sağlıklı ve risk faktörlerini taşımayan bireyler korkmamalıdır. Elbette ki bu sağlıklı insanların kolesterolü yüksek gıdaları aşırı tüketebileceği anlamına gelmez. Yeterince ve ölçülü beslenmek esastır.

Risk faktörlerinden bir veya bir kaçını taşıyan bireyler ile kandaki kolesterol seviyesi yüksek bireyler ise kolesterolü yüksek gıdalara karşı dikkatli olmalıdır.

Bununla birlikte, her insan kandaki seviyesini düzenli olarak yılda 1 veya 2 defa ölçtürmelidir. Özellikle, ailesinde ve yakın akrabasında kalp ve damar rahatsızlığı öyküsü olan bireyler, bu duruma özen göstermelidir.

Riskli gıdalar beyin, ciğer ve yumurtadır.

  • Beyin 100 gramında 2 bin 195 mg,
  • Ciğer 100 gramında 309 mg,
  • 1 Yumurta ise yaklaşık 200 mg içermektedir.

Bununla birlikte, her ne kadar sıklıkla tüketilmeseler de havyar, ıstakoz ve yengecin de yüksek miktarda kolesterol içerdiği akılda bulundurulmalıdır.

  • 100 ml tam yağlı süt 13 mg,
  • 100 gr dana eti 83 mg,
  • 100 gr tereyağı 237 mg,
  • 100 gr peynir 100-200 mg,
  • 100 gr yoğurt ise 13 mg kolesterol içermektedir.

Sağlıklı bireyler bu gıdalardan ölçülü tükettikleri takdirde korkmamalıdır. Günlük tavsiye edilen alım miktarının en fazla 300 mg olduğu unutulmamalıdır.

Günlük bir bireyin 10-20 gr arasında tereyağı tükettiği düşünüldüğünde, tereyağı ile aldığı kolesterol miktarı yaklaşık 25-50 mg seviyelerindedir. Bununla birlikte, eğer tereyağı yerine sade yağ tercih edilirse bu çok daha sağlıklı bir seçenektir.

Sade yağ, tereyağının eritildikten sonra suyunun ayrılması ile elde edilmektedir. Bu aşamada tereyağında bulunan kolesterolün %90’ı, ayrılan su ile birlikte yağdan uzaklaşmaktadır.

Dolayısıyla, tereyağı yerine sade yağ tercih etmek kalp-damar sağlığı açısından son derece faydalıdır denilebilir. Peynir de günlük 10-50 gr ölçülerinde tüketilirse, yerinde olacaktır.

Kilo almak ve vücut geliştirmek için bireylerin yaptığı en büyük hatalardan biri yüksek sayıda yumurta tüketmeleridir. Günde 5 yumurta tüketilmesi, bünyeye yaklaşık 1000 mg kolesterol alınması anlamına gelmektedir. Bu yanlış beslenme şeklinin ileride ciddi kalp ve damar rahatsızlıklarına davetiye çıkaracağı aşikârdır. Günde 1 yumurta, kolesterol açısından idealdir.

Sağlıklı yetişkin bir birey için kandaki toplam seviyesinin 200 mg/dl ve altında olması beklenir.

Toplam 200-239 mg/dl arasında olması sınır değerler olarak kabul edilmektedir. 240 mg/dl ve üstü ise yüksek değerler olarak kabul edilmektedir.

Kandaki LDL* seviyesi 100 mg/dl’nin altında olmalıdır. LDL, halk arasında “kötü kolesterol” olarak bilinmektedir. LDL değerinin 100-129 mg/dl aralığında olması sağlık problemi olmayan bireyler için kabul edilebilir; ancak özellikle kalp-damar rahatsızlığı bulunan bireylerde ve rahatsızlık riski taşıyan (fazla kilo, stres, yüksek kolesterol içerikli rutin beslenme ve genetik yatkınlık) bireylerde bu değer aralığı dikkat edilmesi gereken bir durumdur.

LDL için 130-159 mg/dl değer aralığı sınırda yüksek;160-190 mg/dl yüksek; 190 mg/dl ve üstü değerler ise çok yüksek olarak kabul edilmektedir.

HDL** seviyesi ise yüksek tutulmalıdır. HDL, halk arasında “iyi kolesterol” olarak bilinmektedir. 40 mg/dl değerinden düşük HDL değerleri kalp rahatsızlıkları için önemli bir risk faktörü olarak değerlendirilmektedir. HDL için 41-59 mg/dl arası değerler sınırda düşük olarak kabul edilmektedir. HDL seviyesinin 60 mg/dl ve üzeri olması istenen bir durumdur.

*LDL; İngilizce kısaltma, Low Density Lipoprotein. Türkçeye “ düşük yoğunluklu lipoprotein” olarak çevrilebilir. Lipoprotein terimi, kolesterolün kanda proteinlere bağlı halde bulunmasından dolayı kullanılmaktadır. **HDL; İngilizce kısaltma, High Density Lipoprotein. Türkçe’ye “yüksek yoğunluklu lipoprotein” olarak çevrilebilir.


Bu yazı da ilginizi çekebilir; Yağların Beslenme Açısından Önemi

Be First to Comment

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Copyright ©2021-2025 gidavesaglik.net. All rights reserved. Our contents are for informational purposes only. The contents on our website cannot be used for diagnosis or treatment. "Gıda ve Sağlık" means "Food and Health" in Turkish. Terms of Use | Privacy Policy | Cookie Policy