Press "Enter" to skip to content

Bilim insanı, Ârif ve Âlim kimlere denir, aralarındaki fark nedir?

Last updated on March 19, 2023

Bilim insanı, kendisine edindiği amaç uğruna içine doğmuş olduğu âlemi anlamak için çalışan insandır. Bu amaç, sahip olduğu inançtan da doğabilir, tamamen insani içgüdüsünden de.

Bilim insanının sahip olduğu amacın kaynağı başka bir yazının konusu olsun.  Netice itibari ile bilim insanı belirli araştırma metotları ile bir durumun veya bir nesnenin aslını araştırır ve hakikate ulaşmayı hedefler.

Şuana dek bilim insanlarında gördüğüm en belirgin özellik müthiş bir merak ve sorgulama arzusuna sahip olmalarıdır. Bir diğer özellikleri bir fikri kora kor savunmamaları ve biat geleneklerinin olmaması.

Çünkü bilimde kesin bilgi diye bir şey yoktur. İleride yeni bulguların mevcut bilgiyi çürütebileceği farkındalığı, bilim insanının kesin yargı bildiren cümlelerden uzak durmasına neden olur.

Dolayısıyla, bir bilim insanı bir bilgiyi veya fikri bir fanatik gibi kora kor savunmaz; bu “kesinlikle bu şekildedir” demez. Karşıt görüş savunan diğer bilim insanına da “bu sizin görüşünüz, saygı duyuyorum” der.

Eğer bilim insanı olduğunu iddia eden bir insan, bilgiyi sorgulamıyorsa, belli bir camia bir görüşü savunduğu için o görüşe kesinlikle doğrudur diyorsa veya fanatiklik derecesinde bir görüşe taraftarlık yapıyorsa geçmiş olsun; o insan bilim insanı falan değildir.

Ârif, konu hakkında bilgisi ve eğitimi olmadığı halde hakikati hissedendir. Duruma veya nesneye bakar ve hakikati hisseder. Bunu nasıl veya niye yaptığını da bilmez, sadece hisseder.  Nasıl ki her insan bir yeteneğe sahipse, ârif de “hakikati sezme” yeteneğine sahiptir.

Usain Bolt’a neden ve nasıl hızlı koştuğunu sormak ne kadar abesse, ârife de hakikati nasıl sezdiğini sormak o derece abestir. Şuana dek âriflerde gördüğüm en belirgin özellik yüksek kavrama kabiliyeti.

Bir olayı veya bir durumu çok hızlı ve çok iyi bir şekilde kavrayabiliyorlar. Bir diğer özellikleri ise çoğu, “ârif” olduğunun farkında bile değildir. Hatta çoğu kez içinde yaşadığı toplum bile o kişinin “ârif” olduğunu bilmez, anlamaz.

Bilim insanı ile ârif arasındaki farkı anlatabilmek için şöyle bir örnek vermek gerekir; öyle bir ovadasınızdır ki, ovanın sonunda geçilmez yüce dağlar vardır. Bilim insanına bu yüce dağların ardında ne vardır dendiğinde, bilim insanı elindeki mevcut imkânlarla araştırmaya başlar. Ölçer biçer, diğer bilim insanlarının daha önceki çalışmalarına ve yazdıklarına bakar, nihayetinde “bu dağların ardında falanca olabilir”, der.

Aynı soruyu ârife sorarlar; ârif dağları şöyle bir süzer, “bu dağların ardında falanca olabilir”, der.

Bilim insanı ile ârif arasındaki önemli fark, bilim insanı kanıt sunabilirken ârif kanıt sunamaz. Bilim insanına “buna kanıtın nedir” dendiği vakit, “ses dalgası gönderdim, şunu ölçtüm de bu sonucu aldım, eskilerden falanca da benzer sonucu bulmuştu”, der ve size neden bu kanıya vardığının sebebini söyler.

Ârife ise kanıtını sorduğunuzda eliniz boş kalır. Ne kanıtı vardır, ne de açıklayabileceği bir şey. Ama hakikati hisseder.

Âlimler ise ârif olan bilim insanlarıdır. (Âlim, Arapça bir kelimedir. Türkçe karşılığı bilge ve bilgindir. Genel zannın aksine sadece din bilginleri için âlim denmez; âlim tüm bilim dalları için geçerli bir kavramdır)

Âlim, hem hakikati sezme doğal yeteneğine sahiptir, hem de bilim yöntemine ve bilim etiğine vakıftır. Bu özellikler âlime insanlar içinde “hakim” unvanı kazandırır ki, bu unvan âlime ihtisas alanındaki konularda hüküm verebilme ve yol gösterebilme ehliyeti verir.

Teşhis edebildiğim kadarıyla, âlimlerin en büyük özellikleri çok az şey bildiklerinin farkında olmalarıdır. Yanlış anlaşılmasın; insanlar arasında ihtisas alanındaki en bilgili insanlardandır; ancak bu kadar bilginin bile hâlâ çok az bilgi olduğunun ve bunun kesin bilgi olmadığının farkındadırlar.

Böylesine büyük bir tabloyu ve bu tablo içinde ancak küçük bir toz tanesi olduklarını gördükleri için tevazu bu insanlarda had safhadadır.

Âlimlerde gördüğüm bir özellik de devamlı surette düşünce halinde olmaları. Öyle ya, elde ettikleri bulgularla var olan bilgiler arasında kıyas ve bağlantı aramak gerekir. Bu yüzden âlim istemsiz olarak sürekli düşünme halindedir.

Âlimlerin bir diğer önemli özellikleri ise sadece ihtisas alanlarında fikir ve hüküm vermeleridir. İhtisas alanlarının dışındaki konularda ise “bilmiyorum” derler. Kimi âlim birden fazla alanda ihtisas sahibi olurken, çoğu âlim alanından çıkmamayı tercih eder.

Peki, bilgi konusunda sıradan olan biz insanlar kime güvenmeliyiz?

Öncelikle aklımızdan şunu kesinlikle çıkarmamalıyız; bilim insanı olsun, ârif olsun, âlim olsun hiçbiri ve hiç kimse hatasız veya yanılmaz değildir. İnsan doğası gereği hata yapabilir veya yanılabilir; bu oldukça normal ve insanidir.

Dolayısıyla, görüşünü aldığımız kişi âlim dahi olsa sorgulamadan ve araştırmadan koşulsuz kesin doğru gözüyle bakamayız. Ben şuana dek, bütün görüşleri doğrudur diyebileceğim bir âlime dahi rastlamadım. Arif olan hissediyorsa nasıl yanılır o zaman derseniz de, hayatın bir cilvesi diyebilirim.

Bunu şöyle düşünebilirsiniz; dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu olarak genel kabul gören Lionel Messi, ne kadar iyi ve yetenekli olursa olsun, penaltı atışını bazen gole çeviremeyebilmektedir.

Bu, onun dünyanın en iyi futbolcusu olduğu genel kabulünü değiştirmez veya en iyi futbolcu olması bütün penaltı atışlarını gole çevireceği anlamına gelmez.

Burada, bizim yapmamız gereken, bir konu hakkındaki tüm görüşleri kim olursa olsun dinlemek, değerlendirmek ve aklın süzgecinden geçirdikten sonra hangi görüş daha tutarlı ise o görüşe göre hareket etmektir.

Bunu yapabilmek iradeyi ve doğruyu yanlışı birbirinden ayırt edebilmeyi gerektirir. Bana soracak olursanız belki de dünyanın en zevkli işi budur, diyebilirim. Görüşleri ve fikirleri gerekçeleriyle okumak ve dinlemek, sonrasında en tutarlı olanı seçmek. Bu, müthiş bir özgürlük! Ve bu özgürlük insanlık medeniyetini ilerletiyor.


Gıda bilimine giriş;

Gıda ve Beslenme; Tanımlar, Tarihsel Gelişim ve Besin Öğeleri

Be First to Comment

    Leave a Reply

    Your email address will not be published. Required fields are marked *